bir şiir var.
yani varmış,
ben sonradan, bir türk filmi vesilesiyle öğrendim varlığını. şiirin okunduğu bölüme tv'de tesadüf edince farkına vardım. adam gibi kulak verince elimden düştü şişler, örgüler. tv olunca geri de alamıyosun artık. o an aklımda kalan son dize:
bu son söz zaten başlı başına benjamin biolay iken, o son sözden öncesinde de çok acayip bi film dönüyor şiirde, ama tabi ki dizeler uçmuş gitmiş, kafada öyle bi hava kalmış.
naparsın
koşarsın google'a. dersin böyle böyle:
asaf halet çelebi + ibrahim + put
asaf halet çelebi + ibrahim + put
"ibrahim"miş şiirin adı. başladım okumaya. okudum bitti. anlıyo gibiyim ama tam olmuyo. hz. ibrahim kimdi? buhtunnasır ne lan? o ilk kıta nasıl öyle çarpıcı? ya son satır nası dağıtıyo ortalığı? hz. ibrahim'i kurcaladım biraz. buhtunnasır'ın nebukadnezar da denilen babil kralı olduğunu öğrendim. hani sevgilisi semiramis'e asma bahçelerini inşa eden. tamam ibrahim maneviyatı temsil ediyo, buhtunnasır boğazına kadar dünyevi bi terbiyesiz. kral olmuş ama adam olamamış. anladık. ibrahimin tarihteki en şahane ayarlardan denebilecek put kırma hikayesini okudum.
kabeye giriyo bu, o zaman her bi taraf alabildiğine putluk... bir baltayla kırıyo bütün putları, en büyük puta ellemiyo, putun eline asıyo baltayı çıkıp gidiyo. sonra geliyo putperestler, ibrahime diyo maceraperst misin ulan niye kırdın putları? ibrahim de diyo ki balta en büyük putun elinde ben yapmadım o yaptı. putperestler, olur mu öle şey ibrahim, onlar put! ibrahim de bunun üzerine ne dese beğenirsin? kazanın doğurduğuna inanı.. yok pardon karıştı, tapıyonuz ya işte niye kırmasın filan diyo. bu laftan sonra moraran putperestlerle ilgili bi bilgi yok. işte bunları bu şiir vesilesiyle öğrendim. buhtunnasır'ın da mesela yahudileri kudüsten kovduğunu filan. esktra hikayeler de aldık. bi dünya şey öğrendik ama şiirle ilgili adamakıllı analiz yok. işte bu şiiri araştırayım derken buralara gittiysem demek ki daha önce de aynı sebeple denk gelmemişim dedim.
ya sen ne diyorsun? ikinci gün sabah uyandım yine aklımda bu şiir. te allaaam dedim, nolcak bu halim. anlayamazsam çatlıcam. gittim şiirle ilgili makale yazmış bir profesör buldum netten. ankara üni.den. ona mail bile attım, makalenizi gönderebilir misiniz ulaşamıyorum, ulaştıklarım da hep dini göndermeli filan diye. ertesi gün şakkadanak yanıt geldi profesör doktordan: iş bankası hesap numarasını göndermiş, 10 tl karşılığında yollucakmış o makalenin de olduğu kitabını. kitabı napayım bi makale be! kopyala yapıştır iki dakka. hiç işim yok gitçem bankalara, vazgeçtim. bi başka makale buldum yine şiirle ilgili onu da bi tuğgeneral yazmış (!) okuyorum, bi yerden sonra gülme geldi bana, çünkü mesaj kaygılı general abimiz, şiiri bırakmış herşeyden bahseden adam olmuş bi yerden sonra. maceradan maceraya koşuyoz yani şiir yüzünden. edebiyat örtmeni bi arkadaşım var ona sordum, buluşçaz yarın. zaten beş gün oldu evire çevire çözdük biz kardeşimle az buçuk.
neymiş ulan şu şiire gel diyosun, geliyorum bi dakka canım.
şiiri duyduğum film acı aşk. sırf senaryosu onur ünlü'nün diye açıp izlediydim. ilk izlediğimde demek kendimi verememişim filme ki, atlamışım şiiri. ikincisi işte bayram ekranına bakarken oldu annemle. zaten şiirin geçtiği yere kadar izleyip nette aldım soluğu. yalnız helal olsun bak onur ünlü'ye. seviyorum keratayı. o filmde o şiir okunmasa ben ömrü billah hz ibrahimi merak etmicem çünkü. nebukadnezar'dan da ancak matrix'i tekrar izlersem haberim olurdu. o da beni şiire götürmezdi. şiirin sahibi asaf halet çelebi'ye ise liseden aşinayım, o kadar. böyle sağa sola serbest gönderme yapan alt yapısı iyi sinemacılara ihtiyacımız var diyerek sosyal tespitimi de yapıp tamam be şiire geçiyorum:
ibrahim şiiri şairin bu kitabından |
İbrahim
ibrâhim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhim
güneşi evime sokan kim
asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhim
gönlümü put sanıp kıran kim
ibrâhim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhim
güneşi evime sokan kim
asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhim
gönlümü put sanıp kıran kim
bi kere ilk kıta zaten yemiş bitirmiş bütün hikayemizi. hepimizin.
ikinci ve üçüncü kıta adamı zorla tanrı inancına götürtüyo olabilir ama ben hala alternatif dindışı bir yoruma kasıyorum. derken sön kıta yani dize/soru çok acayip işte... benim yorumum şu, şair "ben ki zamansız bahçeleri kucakladım" diyo ya, yani ben ki diyo (benim allah belamı versin şu analize bak) aslında nerelerdeyim, sevdiceğim beni anlamadı, içi boş ya da değersiz put zannetti gönlümü. ibrahim sen iyi bilirsin bu işleri diyo, o yüzden ibrahimi seçmiş zaten meramını anlatmak için. niye böyle olduk biz bununla diyo. (ve yine okurun taze kuyruk acısı fırlıyo burdan evet) bak şiirin başında nerden alıyo nereye getiriyo lafı yaa... ve başta içimde derken sonda gönlümde sözünü seçmiş dikkat edersen. demek ki farklı. buzdan evin güneş karşısındaki çaresizliği, buzdan eve şairin içine kapanışı dersek güneş sevdicek olur mu? "güzeller bende kaldı" kısmı ise kaldı öyle, hala dindışı tam bişey bulamıyorum.
şimdi kimse kalkıp da "ne kasıyosun, kabak gibi tanrı inancı var dinsel bi şiir işte" demesin bana valla atarım klavyeyi kafasına. öyle olmazsa çok güzel olacak çünkü.
hayatımda ilk defa bir şiir günler boyu (5 gün) düşündürdü beni. valla güzelmiş. böyle düşündürcek şiirler bulsak hep. nadir ezberlediğim şiirlerden biri oldu ayrıca. bir diğeri cemal süreya'dan "üstü kalsın". o da başka bir yazıya kalsın. zaten buraya kadar okuduysan dişimi kırarım.
hiç şiir yazmaman için para verebileceğim gibi burcu, asla şiir analizi yapmaman için 13 trilyon devretmiş süper loto kuponumu seninle paylaşabilirim.
YanıtlaSilhepsi olmaz.
13 trilyon boru mu?
hepsi olmaz diyorsun ama tekrar düşün istersen gregor!
YanıtlaSilinanır mısın dünden beri gökyüzüne bakıyorum, ağaçlara ve karıncaların tatlı koşuşturmacasına... kafiye kudretimle bi ilham bi esin içindeyim yine, sanırım yeni bir şiir doğurtacağım kendime...
benimde günlerdir aklımda bu şiir... ve burcu ile aynı duygular içinde (çok sevip bir anlam çıkaramazken) nette açıklamasına dair birşeyler bulma umuduyla gezinirken eğlenceli yazınıza rastladım...bakış açınız fena değil, geliştirilebilir, birazda şekilli bulutları seyre dalarsanız ve o sihirli sözcüğü (elma (dersem çık)) söylerseniz içinizdeki ilham saklandığı yerden çıkıp size böööö diyebilir diye düşünüyorum....
YanıtlaSilboş lafza ne hacet, netice itibariyle diyeceğim o ki bence de güzel şiirmiş:))))
benimde günlerdir aklımda bu şiir... ve burcu ile aynı duygular içinde (çok sevip bir anlam çıkaramazken) nette açıklamasına dair birşeyler bulma umuduyla gezinirken eğlenceli yazınıza rastladım...bakış açınız fena değil, geliştirilebilir, birazda şekilli bulutları seyre dalarsanız ve o sihirli sözcüğü (elma (dersem çık)) söylerseniz içinizdeki ilham saklandığı yerden çıkıp size böööö diyebilir diye düşünüyorum....
YanıtlaSilboş lafza ne hacet, netice itibariyle diyeceğim o ki bence de güzel şiirmiş:))))
ben kim miyim, kim olcak canım DELİ SELDA!!!!!!!!
aylar sonra bu yaziyla ilgili bir yorum almak da beni ne mutlu etti bilemezsiniz. tesekkur ederim usenmeyip biseyler karalamissiniz.
YanıtlaSilsiir hala en sevdigim siirler arasinda en tepelerde. :)
deli selda?
YanıtlaSildün bu yorumu yazdıktan sonra uykusuzluğa dayanabildiğim kadar dayanıp yazdıklarınızı okudum, kimi yerlerde katıla katıla güldüm, uzun zamandır bu kadar içerden gelen kahkahamı duymamıştı kulağım:) insanın hayata dair kendi içinde kurduğu cümleleri başka birinden duymak ne güzel birşey...sizinle arkadaş olmak hususunda müthiş bir istek oluştu içimde:)
YanıtlaSilDeli Selda? bilindik, tanıdık bir selda değil..
dün Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin sigarayı bırakma merkezine gitmiş olmamdan kaynaklı mı bilmiyorum ama bir deliliği kabul ediş duygusu çöktüde içime, ondan deli selda:)
Bu arada sigara kullanıyormusunuz bilmiyorum ama bırakmak için psikiyatr önerisi ile kullanmaya başladığım ilacın yan etkisi, susuzluk hissiyatı yaratıyormuş, allahım sabahtan beri şişe şişe su içip,şelalelere karşı ağzımı dayamış kana kana su içerken hayal ediyorum kendimi,birde tuvaleti yol eyledim ki sormayın, düşman başına....
bütün bunları niye yazdığımı bende bilemedim şimdi!!!!
selalelere agzi dayamak :))) cok guldum ilahi selda.
YanıtlaSilyorum yaparken kafaya gore acilmak serbes zaten benim yazilar da oyle. o yuzden devam... ;)