"yılın doğan görünümlü şahin, dram görünümlü komedi dizisi en iyisi ödülü" bırakın bu sene de yine aşkı memnu'ya gitsin. dizinin, tüm karakterleriyle devamlı surette selam çaktığı, gönderme manyağı ettiği alfred hitchcock'un psycho'suna bu bölümde de birbirinden çırpıcı iki gönderme vardı.
biri bölüm finalindeki "bitter'in oyunu" diyebilcaamız karanlıktan ışığa çıkan bitter'in manyakça gülüşü... kızımızın burada psyhco'ya bağladığı tartışma götürmez, tartışıp beni yükseltmeyin.
ikincisi ise henüz bölümün başlarında ve şu an yukarda görmüş olduğumuz, psycho'ya bağlayanların gülmekten haritadan silindikleri, bişeye bağlamaya uyuz olanlarınsa ne desem bilemedimlediği firdevso sahne. tipe bak! bu tipin aynısının daha kocakafalısını biz pyscho'nun başında bir görünüp kaybolan ama sinema tarihindeki unutulmaz kocakafalar arasına giren polis memuru karakterinden biliyoruz. şu an kendi bilgisayarımda değilim, koyamadım o kareyi ama eve dönünce koycam, görünce ayyynısı diceksin.
hepsini geçtim, "herkesin canı cehenneme" tarzında isyan eden o kahrolası behlül, geçen hafta da "çılgınsın men" ile alıp bizi uzak diyarlara götürdüydü durduk yere. dostum, lanet olsun sana.