26.11.2010

şurdan bi kişi uzatır mısınız

olayın geçtiği yer      : minibüs
akşamlardan             : dünkü
kafa durumu             : yine mi güzel yine mi çiçek
rezil olunan kişi sayısı: şoför dahil bir tam minübüs
meyhanesi               : agora

bindim.
tek cam kenarı yer, arka dörtlünün önündeki ikilideydi. arkamdan gelenlerden önce orayı kapabilmek için  şoföre cebimdeki son nakit olan 50 lirayı bindiğim gibi uzatıp, para üstünü beklemeden cam kenarına geçip oturdum. nerede ineceğimi de söylediğimi sanıyorum. okuyacağım kitabı çıkardım, mp3 çalarda kafama uygun bir müzik aradım, bu arada minübüs doldu ve hareket etti. yolculuk için hazırdım ama bir şey eksikti hala: para üstü.

iki yönlü ok iki ucu bok
minibüsteki  para hareketini gözlemlemekteyim, herkes parasını uzattı üstünü aldı. demek ki en son benim verdiğim 50'nin üstünü hazırlayacaktı deneyimli şöfer. kulağımda da kulaklık olduğundan "50 veren kimdi" diye sorarsa ve duymazsam, birisi cukka eder mi paranoyası basmış beni. bu arada kulağımdaki müzikten de nedense vazgeçmiyorum. tek yaptığım uzaktan şöferi kesmek. beş dakika geçti. ben para üstüne çok pis kitliyim artık. bu esnada şoförün dikiz aynasından minibüsün içine soran bakışlarını gördüm gibi oldu. hah, dedim vaktidir, çıkar kulaklıkları burcu. çıkardım ve sorduğunu zannettiğim 50'nin üstü kimindi sorusunu tekrar etmesini bekledim. tam beklediğim gibi soru da geldi:

şoför: 50 lira neresi? (soru tam olarak böyleydi)
ben: burasıııı...

sessizlik.

para üstü gelmiyor. arkamdaki iki kız kikirdedi. onlar kikirdeyince ben düşündüm. acaba değişik bir tonda mı yanıtlamıştım bu basit soruyu. hani "burasıııh agora meyhaneeğesiiiih" güftesindeki "burası" tonunda mıydı? yanıtımı tekrar düşündüm saniyelerde. galiba öyle olmuştu yav çok komik oldu o zaman. neyse. ama neden para üstü gelmiyor hala? kimse istifini bozmuyor. kulaklıkları da takamıyorum. birşeyler ters ama ne? şoför tekrar seslendi:
daha fazla yüz kızarması

şoför: 50 liradan nereye? (tam olarak böyle dedi)
ben: burayaaa!
şoför: ablacım onu anladık da nereye gidiyosun?
ben: haaa... ben şey x'e.

sessizlik.
minibüste çıt çıkmıyor. sağolsunlar, olgun insanlarmış.
yine de nolur nolmaz takmadım bi süre kulaklıkları. sandım ki taktığım gibi kahkahalar patlayacak. gerçi patlasa nolcak. sen de şabana vurup onlarla gülcen kendi yaptığına. bekledim, birisi "kafan mı iyi" diyecekti kesin. bu soru ya şimdi sorulurdu ya da hiç... onu da sormadılar. kitabımı açtım, ne yapıyorsam  daha normal yapmaya çalıştım. kitapları normalde yakın tutarak okurum, bilerek biraz daha mesafe koydum kitapla arama mesela. agora meyhanesini filan düşündüm. nerden nereye gitmiş kafa. para üstü de geldi tabi. 
benim dışımda ortamdaki herkes için konu o değilmiş zaten, hiç o olmamış ki.

1 yorum :

  1. Olur bazen öyle...
    Hem benim de başıma garip şeyler gelir arada, ama şimdi anlatmam:)

    YanıtlaSil