bazen rüya içindeyken hissettiğiniz duygular, uyandıktan sonra günün ilk saatlerine de sirayet eder ya... mutlu uyandıran rüyaysa neyse de nahoş duygular uyandıran rüyaların peşinize takılması hiç hoş olmuyor doğrusu...
hem teoride hem de pratikte en nihayetinde bir hikayeden çıkıp gittiğinizde bile, bilinçaltının hala aynı hikaye üzerine bıdı bıdı yapması, hiç yoktan görüntüler oluşturması, hiç söylenmemiş laflar hazırlaması... biz buna da hayatın cilvesi diyelim hadi.
buz gibi bir rüyadan uyandım bugüne. terkedenle ilgili hesaplaşma hala devam ediyor demek ki içerde. anlıyorum kendimi. kolay değil tabi. rüyada söyledikleri yüzünden ona karşı düşmanca duygularla uyandım bu sabah. bu hikayedeki durumum hakkında kendime kızdıklarımı, yediremediklerimi, kırıklığımı onun ağzından söyletiyorum da yerden yere vuruyorum kendimi işte. nasıl yaparsın. bile bile lades dedinişte vs.
e olacak bunlar. hesaplaşmalar.
ilişki devam ederken de görüyordum böyle rüyalar. küt diye açıyordum gözlerimi.
bakıyorum da onun olduğu rüyaların ortak noktası hep gece karanlığında geçmesi, hiç hatırlamıyorum onunla ilgili aydınlık bir rüya. onun yüzü de hep karanlıkta ya da kara.
benim zihnimde de böyle karanlık, kararsız; dürüstlüğü, yalan söylememek değil, gerçeği saklamak olarak yaşayan biri olarak kalacak. (ağır konuştum)
benim zihnimde de böyle karanlık, kararsız; dürüstlüğü, yalan söylememek değil, gerçeği saklamak olarak yaşayan biri olarak kalacak. (ağır konuştum)
halbuki son bir haftadır, bir hoşluk bir güzellik bir neşe bir yeni kararlar bir yeni çantalar, iki yeni boğazlı kazaklar var bende. yeni saç kesimim de başarılı. tahlilleri de aldım, sonuçlar iyi. belki bir iki rötuşlanacak nitrinler ferretinler filan varmış.
bu, böyle gördüğüm son rüya olsun. abartmayım bende yani öff. zaten şurda kaç aylık hikaye. nedir yani. insanlar neler neler yaşıyor. alla alla.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder