ne demişti nietzsche, hepimizin malumu:
"uçurumu sevenin kanatları olmalı"
ne zaman demişti? red bull icat olmadan önce.

ha ben uçuruma göz göre göre atladım, kanadım da yoktu bak buna rağmen. pis çakıldım. yeri ıskalamak zor mesele. ama neyse ki kendimi bi çizgi film artizi sanıyorum da, çakıldıkça tekrar yukarı çıkıp bi daha atlayabiliyorum. da ben bunu niye yapıyorum. onu hiç bilmiyorum.çünkü komik de değil...
şimdi ben de bi laflar hazırladım:
"kutu yapıp uyumayı sevenin kalbi olmamalı"
o kutu değil beööff...
boşver ne bu şimdi. neyse ne.
O nası anladı bak, di mi seni gidi :)
güzel demiş.
YanıtlaSil"bir uçurumun dibine uzun uzun ve dikkatlice bakarsan, uçurum da senin içini merak eder, senin gözlerinin arkasında neler olduğunu görmek ister. bazı uçurumlar cesurdur, ilk hamleyi o yapar ve seni yanına davet eder."
sanırım bu söylediği cümlenin sonu o laf :)
hatta ben şu çevirisini daha bi seviyorum kim yapmışsa eline sağlık:
YanıtlaSil"sen uçurumun içine bakarsan, uçurum da senin içine bakar"
bırrr!
:)
ayrıca lafı bir kere daha çarpıtıp demek isterim ki,
benim uçurumumun ilk hamleyi yapması için neler vermezdim.
o uçurum senin uçurumun olduktan sonra ilk hamle nasıl yapar :)
YanıtlaSilrehberde harikadır;
"bir şey olacaksa, olacaktır."
"herhangi bir şey, ortaya çıkacakken bir başka şey ortaya çıkıyorsa, bir başka şeyin ortaya çıkmasına neden oluyor demektir."
"o şey her ne ise, olurken, kendi kendisinin yeniden ortaya çıkmasına neden oluyorsa, tekrar olacaktır."
"bununla birlikte, kronolojik bir sıra izlemesi şart değildir."
yazıyı anlamadım.
YanıtlaSil"du yorumları okuyım belki meali ordadır" dedim.
demez olaydım.
subhanallah ibretlik paylaşımlar
:)
YanıtlaSilrehberden yaptığın alıntı manidar oldu bana. bugün hayat bana bi manidar zaten her türlü.
hamle yapması beklenen uçuruma gelince, bişeyleri bağlamından koparmayı çok seven çarpık şair, burada da uçurumla bi terkeden adamı kastetmişti. :(
gregor,
YanıtlaSilben yine yamuldum. :(
olayı bilmesem genelde olan şey daima aynıdır. aldous huxley, ses sese karşı'da şöyle der;
YanıtlaSil"gerçek acı, kaybetmek falan değildir. doyurulmayan cinsel istektir. insanın midesine oturan şey doyurulamayan bu istektir."
devamında ise erkek için "bir şeyden haz aldıktan sonra o hazzı veren şeyi hor görürler. onun acısıyla tekrar beslenmeye kalkarlar" der. en sonunda da "isteğimi onsuz da elde edebildikten sonra, sevgiyi neden işin içine karıştırayım ki" der.
işin esası acı veren şey bir ömrün bitmesidir(her ilişki bir ömürdür). ölüme karşı duyduğun tiksintidir belki. yani sizde olan acı, kaybetmenin falan değil, özverinizin karşılığını bulamamaktır belki. ne demiş halk şairi; "salla gitsin, dönerse senindir, dönmezse zaten senin değildir"
:)
(hoşunuza gitmediyse silin gitsin :)
gerisi önemli değil;
YanıtlaSil1. genelde ile daima aynı cümle içinde genelde potluk yapar daima. :)
2. ses sese karşı'yı karakter çokluğu nedeniyle üzülerek yarım bırakmıştım. napsam tekrar mı başlasam.
3. o halktan onu şair yaptığı için nefret ediyorum. kırılan dalın rüzgarı affetmesi de kesin onun işiydi.
4. hoşuma gitmedi.
:)
YanıtlaSil1- daima fazla olmuş veya psikologların dediği gibi dil sürçmeleri aslında dil sürçmesi değildir. beynin gerçeği söyleyiş tarzıdır. burada parmak sürçmüş :) haklısınız. düşüncem daima'dır. genelde deyip genellemeyi yazma nedenim ise kabullenme sürecini sağlama almak sanırım. çünkü gerçek genelde! böyledir :)
2- bence bitirin. hoşunuza gitmediyse elbette bırakın. esasında keyfinize bakın. ama güzeldir :)
3- kırıkan dalın rüzgarı affetmesi kadar salakça bir şey olamaz aslında. rüzgar af mı dilemiş ondan. kendi kendini teselli ediyor işte. dediğim söz de ise diğeri için bir şart sunulmuyor. kestirip atıyor. en azından bana öyle geliyor.
4- bu da hoşunuza gitmediyse elbet yayınlamadan silebilirsiniz. yorum bana ait olsa bile blog sizin blogunuz. keyfinize bakın ;)