7.03.2011

neden sonra omuz silkmeyi seven

hepimizin aşina olduğu insanlık hallerini yazı alanına başarılı bir tasvirle geçirebilmek güzel şey. dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. yani en azından bana böyle. okuyanın gözünde demek istediğini demek istediğine yakın canlandırabilmek...  tersini de severim. yani gündelik yaşamda hiç karşılığını göremediğim insanlık halleri de tasvir edilir  romanlarda. onları merak ederim. onların içinde de en çok, neden sonra omuz silkmeyi...

küçükken bir romanda kahramanın neden sonra omuz silktiğini okuyunca oturduğum yerde omzumu kaldırıp indirirdim, böyle bişey mi diye. omzumu kaldırıp indirirken yüzüme de "adam sende!" der gibi bir ifade verirdim. bunu da "neden sonra" deyiminin karşılığı olarak yapardım. ama tam emin olamazdım yazar böyle bi hareketi mi tasvir etmek istemiş. çok sonra düşündüm ki, aslında hep bir zaman aralığı vardır neden sonra omuz silkmeden önce. :)
yani olan biten herneyse ondan sonra bir zaman geçer, az bir zaman ve ardından olan bitene karşı böyle bi hareket çeker. kayıtsızlık.

ne kadar olduğu bilinmeyen ve sadece sezilen o zamanı verirsen anlamını bulur davranış.
bu dediğim genellenebilir de bak tüm yaşama uğraşına. en azından benimkine. üstüne "herşeye maydanoz" kondurularak servis edilebilir bile.

geçenlerde işyerinde bir başka bloğa yorum yaparken rakı masasına sipariş klasiği bir kaç davranışı tasvir etmek istedim. hani az peynir, ortaya biraz meyve ve bir kaç meze isteme halleri. az peyniri tasvir edecekken duraladım. hangi sözcükleri nasıl dizmeli? düşünmek yetmedi ellerimle az peynir isteme davranışını tekrar canlandırmaya çalıştım.. ofiste, her daim kapısı açık odamı ve beni komple gören yerde oturan iş arkadaşım, ellerimle kendime az peyniri gösterişime tanık olmuş. daha nelerime tanık oluyor da akıl sağlığını korumaya çalışıyor garibim. sigara molasında baktı bana ve elleriyle benim yaptığımı taklit ederek dedi ki:

-burcu allahaşkına, n'apıyorsun odanda tek başına böyle kendi kendine? 

yapmışım sonra dışarı bakmışım bi durmuşum, bi daha yapmışım. onları da söyledi ben farkında değilim tabi. 
hahahaha... ben buna bütün gün güldüm sonra. şimdi aramızda espri konusu oldu. o günden beri arada bi bana o hareketi yapıyo olur olmadık zamanlarda.

ben de naapayım anlattım neden yalnız başıma bilgisayar başında öyle el hareketleri yaptığımı. az peyniri nasıl tarif edeceğimi düşünürken gözümde canlandırmak yetmeyince ellerime baktım dedim.  delinin birisin, tam karşında çalışmak zor ama seviyorum seni dedi. sağolasın dedim.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder