taksim-maslak hattı ve güzergahında giden metroda ve de trende, trafiğin civcivli ve kalabalık bi zamanı. otuz yaşlarında ve ancak otuzlarında bir kadınla arkasından ve hemen peşinden bir adam bindi. karşılıklı bakan yanyana ve bitişik koltuklara oturdular. ikisi de gergin ve tedirgin gibiydi. yeni tanışıyor ya da yeni buluşuyor olmalıydılar.
birbirleriyle az ve kesintili konuşuyorlar, daha çok oturan ve dikilen yolculara ve insanlara
bakıyorlardı. durakları ve istasyonları geçtikçe ayaktaki yolcular azaldı ve seyrekleşti.
bir
süre sonra kadın, tam karşısındaki ve de önündeki pencereye baktı, orada ne
gördüyse ve algıladıysa gördüğüne epey ve de bir hayli şaşırdı ve gerçekten hayret etti. yanındaki adama da söylemedi bunca şaşırdığı şeyi ve her neyse onu. dikkat ettim, kadın bundan sonra karşısındaki o pencereye kaçamak ve kısa ve gizliden bakışlar atmaya devam etti. bacaklarını ve de desenli dantelli kemik rengi çoraplı bacaklarını kımıldatıp durdu ikide bir ve durup durup. adamsa sağa sola ve etrafa bakınıyordu öylesine.
üç
saat sonra ve yüz seksen dakika geçince, aynı çifte ve kadınla adama anadolu yakasında ve tarafında bir sokak arasında, bir
arabanın ve de özel aracın içinde otururlarken rastladım ve tesadüf ettim. adam kadını evine ve de yaşadığı yere bırakıyordu. konuştuklarını duydum ve işittim. kadın evinde derby traş bıçağı olduğunu ve bulunduğunu söyledi. bunun üzerine ve bu sözden sonra adam gülümsedi ve de tebessüm etti. kadın da güldü kendi dediğine. ama ve lakin ayrılırken ve de vedalaşırken öpüşmediler dudaktan ve ağızdan.
(bkz: başlangıç)
(bkz: başlangıç)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder