![]() |
bi' anlamadım kendimi... |
hayatımda yapmak için geç kalınmış bir garsonluk mesleği vardı; cuma günü itibariyle onu da icra etmeye başlayacağım aq. allaam içimde nası bi vatandaş rıza potansiyeli varmış meğer.
vallaaa şimdi nasıl oldusu benim için de muamma. dün sabah uyandım ve şu soruyu sordum: fırsat verilirse neden garsonluk yapmayayım. düşündüm: yapmamak için bi sebep bulamadım. gün içinde fikir iyice aklıma yattı. aynı günün akşamı çalışmak isteyebileceğim yerleri dolaştım, kimisi yapma dedi kimisi hobi olarak bile yapma dedi kimisi neden yapmayasın dedi. onunla da prensipte anlaştım hemencik. cuma akşamı işe başlamak üzere ayrıldım. dün sabah gözümü ilk açtığımda düşüncesi bile yoktu ama akşamına ikinci bir işim vardı bile. iki işi yaza kadar sürdürebilirsem havam binbeşyüz. kime neye peki bu hava? işte temel soru bu. yani kafa olarak öyle bi kanala girmişim ki, ne yapsam çok tebrik ediyorum kendimi ve başarılarımın devamını diliyorum. bişeyleri telafi etmeye çalışıyorumdur diplerde bi yerlerde ama boşuna kurcalamak istemiyorum. kaldı ki kurcalasam bile gerçek nedene ulaşabilir miydim, şüpheli. birbirine eşdeğer en az on tane geçerli neden bulurdum bunlardan en az beş tanesi apaçık saçma olduğu halde çok mantıklı olabilirdi. "bahtımın rüzgarı saçlarımı bozdu ama iyiyim ben ihihi" şeklinde özetleyebileceğim son zamanlardaki bu ruh halimle ilgili en iyisi ockham'ın usturası'na başvurmak, en basit yanıtı doğru kabul edip geçmek.
bulgar muhaciri gibi oldum, bu ne böyle doyamıyorum çalışmaya. korkuyorum hızımı alamayıp gidicem zonguldağa çekilin taşkömürünü de ben çıkarıcam.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder