gayet de iyi filmdir.
geçenlerde düşünüyodum benim defalarca izleyeceğim film neydi acaba. herkesin vardı. benimki neydi. kimi der tarkovski'den stalker (nası yalann), kimi der fellini'den ne olsa(defalarca ha? bu da yalan) kimi der kieslowski'nin üçlemesi ama şu rengi özellikle (peh peh entel atmaca) kimi der star wars, geleceğe dönüş serileri (bunlara laf yok tamam)
benim defalarca izleyeceğim(ki herkes bi kere denk gelmiştir tv'de) iki filmden biri star'da yıllardır evir çevir yayınlanan, hala da denk geldiğim iyi geceler öpücüğü. (öbürünü sonra yazarım belki) üstüste değil ama uzun zaman girerse araya her defasında izlerim bunu ben. yaparım bunu. mesela şimdi epey oldu, yine rastlasam yine izlerim.
geena davis'in kendi halinde bir ev hanımı modunda mutfakta birşeyler doğrarken elinde bıçakla birden coşup mutfak kapısına önden domatesi arkadan bıçağı gönderip kapıda domates şişlemesinin hastasıyım. bigün ev kadını olsam böylesinden olmak isterim.
meğersem hanımabla casusmuş, eli kanlı katilmiş. hiç der misin. tabi bunu anlayınca hafıza kaybından sonra evlendiği kocası cemşitle kızı sameti bırakır ve casusluk zamanlarından kalma görülmemiş hesapları görmek için, hayta kocasını bulup ağzına ağzına yapıştırmak için yollara düşer. yanında da yardımcı erkek oyuncu samuyel ceksın. hafızasının tamamen yerine geldiği işkence sırasında sudan elinde tabancayla çıkar herkesi siker atar oracıkta. her sahneyi daha da hatırlıyorum yağıyor bak şimdi yazarken.
saçlarını sarıya boyayıp gözlerine simsiyah kalem çektiği sahnenin devamında acayip havalı tekila içer, öyle tekila içmeye çalıştım bazen oldu bazen olmadı. yıllarca saçlarımı onun gibi platin sarısına boyamak, gözlerime simsiyah kalem çekmek de istedim hep. kalem çekmekten hevesimizi aldık alıyoruz da kafayı platin yapamadık bi türlü. yemedi.
hayta kocasına haykırarak öleceksin dedi. adam haykırarak öldüydü hakkaten. güzel giyinir, hızlı düşünür, pis bakardı. bunun yanında şefkatli bir anne, sadık bir dosttu.
galiba benim ergenlikteki kadın kahramanım Charly Baltimore'du demek ki. hala hastasıyım.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder