29.11.2013

The Big Kahuna

1999 sinema tarihinin altın yıllarından biri olmalı. o tarihte yapılan efsane filmler, keşfedildikçe bitmiyor. işte onlardan biri. çoğu kişi tarafından bilinmeyen şaheserlerden. izlediniz mi bilmem, ben epey geç rastladım: The Big Kahuna

filmi izlememişseniz fotoğraftan sonrasını  okumayınız ki, filmin büyüsü bozulmasın.
üç kişi, tek mekan.
filmden alıntıladıklarım:

- Dünya saatler ve aynalarla dolu Bob. Bu lanet bir komplo.

- Bu dünyada bazı insanlar Bob, yaptıkları işi yaparken çok resmi görünürler. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlardır. Eğer ne yaptığını biliyorsan, ne yaptığını biliyormuş gibi görünmek zorunda olmazsın. Bu doğal olarak gelişir.

filmden bir diyalog: 

- Seninle daha önce kişilik hakkında konuşmuştuk. Bana kişiliği sormuştun. Yüzlerden bahsetmiştik. Ama mesele ondan çok daha derinlerde. Mesele şu ki herhangi bir kişiliğin var mı? Ve eğer fikrimi dürüstçe söylemem gerekirse Bob, yok.  Sebebi de çok basit. Çünkü henüz hiçbir şey için pişmanlık duymuyorsun.

+ Demek istediğiniz, pişman olacağım bir şey yapana kadar kişiliğimin olmayacağı mı?

- Hayır, Bob. Söylemek istediğim, zaten pişman olacağın bir sürü şey yaptığın. Sadece onların ne olduğunu bilmiyorsun. Onları keşfettiğin, yaptığın bir şeydeki aptallığı gördüğün ve onu yeniden yapabilmeyi dilediğin, ama artık çok geç olduğu için  yapamayacağını anladığında olacak. Böylece o şeyi seçip sana hayatın devam ettiğini hatırlatması için yanında taşıyacaksın. Dünya sensiz de dönecek. Senin aslında bir önemin yok. İşte o zaman kişilik sahibi olacaksın. Çünkü dürüstlük içinden dışarı çıkacak ve bir dövme gibi yüzünü kaplayacak. O güne kadar ancak, bir noktanın ötesine geçmeyi bekleyemezsin.

ve final monolog:



final monoloğunun çevirisi:

Gençliğin gücünün ve güzelliğinin tadını çıkar. Boşver. Gençliğin gücünü ve güzelliğini anlamayacaksın, onlar geçip gidene kadar. Ama güven bana, 20 yıl sonra fotoğraflarına bakacaksın ve şu an anlayamayacağın bir şekilde hatırlayacaksın önüne ne kadar fırsat çıktığını ve aslında ne kadar muhteşem göründüğünü. Düşündüğün kadar şişman değilsin.
Gelecek için endişelenme, veya endişelen ama endişelenmenin ancak bir cebir denklemini sakız çiğneyerek çözmeye çalışmak kadar etkili olacağını bilerek. 
Hayatındaki gerçek sorunlar endişeli aklının hiç düşünmediği şeyler olur genelde, boş bir salı günü saat 4'te gözünü kör eden türde bir şey.
Her gün seni korkutan bir şeyi yap. 
Şarkı söyle. 
Başka insanların duygularına karşı pervasız olma. Seninkilere karşı pervasız olanlara da katlanma. 
Diş ipi kullan. 
Kıskançlıkla zamanını harcama. Bazen öndesindir. Bazen geride. Yarış uzun ve sonuçta, sadece kendinle. Aldığın iltifatları hatırla. Aşağılamaları unut. Eğer bunları başarabilirsen bana nasıl yaptığını söyle.
Eski aşk mektuplarını sakla. Eski banka kağıtlarını at.
Gevşe.
Hayatınla ne yapmak istediğini bilemezsen kendini suçlu hissetme.Tanıdığım en ilginç insanlar 22 yaşındayken hayatlarında ne yapmak istediklerini bilmiyorlardı.Tanıdığım 40'lı yaşlarındaki en ilginç insanların bazıları hala bilmiyor.
Çok kalsiyum al. 
Dizlerine iyi bak. İşe yaramadıklarında onları özleyeceksin.
Belki evleneceksin. Belki evlenmeyeceksin. Belki çocukların olacak. Belki olmayacak. Belki 40'ında boşanacaksın. Belki 75. evlilik yıldönümünde komik tavuk dansı yapacaksın.
Ne yaparsan yap, kendini çok fazla övme ya da aşağılama. 
Şansın yarı yarıya. Herkesin de öyle.
Vücudunun tadını çıkar. Kullanabileceğin her şekilde kullan. Ondan korkma, başkalarının onun hakkında düşündüklerinden de. Sahip olabileceğin en harika araç o.
Dans et. bunu yapacak oturma odandan başka bir yerin olmasa bile. 
Uymayacak olsan bile talimatları oku. 
Güzellik dergilerini okuma. Kendini çirkin hissettirmekten başka bir işe yaramazlar.
Ebeveynlerini tanı. Ne zaman ebediyen gideceklerini asla bilemezsin. 
Kardeşlerine iyi davran. Onlar senin geçmişinle en iyi bağlantın ve gelecekte yanında kalacak insanlar. Arkadaşların gelip geçici olduklarını bil, ama değerli birkaç tanesine tutunmalısın.
Coğrafya ve yaşam stili arasındaki farklılıkları kapatmak için çok çalış. 
Yaşlandıkça, gençliğinde tanıdığın insanlara daha çok ihtiyaç duyacaksın. 
Bir kez New York'da yaşa  ama seni katılaştırmadan ayrıl. 
Bir kez Kuzey California'da yaşa, ama seni yumuşatmadan uzaklaş. 
Seyahat et.
Saçınla çok fazla uğraşma yoksa  40 yaşına geldiğinde 85 yaşında gibi görünürsün. 
Kimin tavsiyesini dinleyeceğine çok dikkat et, ama sana onu sunanlara karşı sabırlı ol. 
Tavsiye bir nevi geçmişe özlemdir. Onu dağıtmak, geçmişin atıkları arasından bir şey bulmak, onu temizlemek, çirkin taraflarını boyamak ve onu olduğundan değerli yapacak şekilde yeniden dönüştürmektir.
Ama güneş kremi konusunda bana güven.         

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder