15.03.2011

jeanne dielman olmak

Filmi bir cümleyle özetliyim hemen:
Bir kadının 3 gününü anlatan ve 3 saat 13 dakika süren film. Mesela yatmadan önce saçlarını tarıyor koy 5 dakka,  yemek yapıyor  koy 15 dakka, ilk iki gün akşam yemeğinde çorba içti, gerçek hayatta iki kepçe çorba bir yemek kaşığıyla kaç kere kaşıklanarak bitirilirse bekliyosun, çorbasını bitirsin filan. evin içinde her girdiği odanın ışığını yakıyor çıkarken mutlaka kapatıyor, "saniye sürmez ki" dediğinizi duyar gibiyim ama film boyunca bunu defalarca yaptığını düşünürseniz toplayınca bu minik dokunuşlar da epey bir zaman yapıyor.
Filmi izlemenizi şiddetle tavsiye etmiyorum ama ölmeden önce görülmesi gereken filmler listelerinde mutlaka kendine yer bulmuş bu filmi, bu listeci motivasyon içinde illa ki izliycem diyorsanız başka bi hususta tavsiye verebilirim ve gerekirse şiddete de başvurabilirim:
Lütfen filmi evde ve tek başına izlemeyiniz. filmin kadın filmi olmasına aldanarak erkek izleyicinin bana bişey olmaz  diyebileceğini tahmin ederek şunu da belirtmek isterim; 3 saat 13 dakikalık hipnozdan sonra erkek ya da kadın olmanız zerre fark yaratmayacaktır.
filmin başrollerini kadın ve yaşadığı ev paylaşıyorlar. Zaten benim uyarım da bundan kaynaklanıyor.  eğer evde yalnızsanız, film bittiği yerden sizin evde devam ediyor.  Siz de kendinizi jeanne dielman gibi hissediyorsunuz.  Bunun olmaması imkansız. Olmuyorsa hiç numara yapmayın, saçlarını tararken ya da yemek yaparken atlaya atlaya gittiniz. Sizi gidi çok şeysiniz.
Film bitti mesela akşam oldu tabi. Perdeyi çekiyorum kendimi bi tuhaf hissediyorum, mutfağa gidiyorum her zaman yaptığım bişeylerden yapıcam bi tuhaflık var,  çorba içiyorum bi garipsiyorum hızlanayım bari de bitsin.  Tuvaletten çıkarken ışığı kapatıp odaya girince ışığı açıyorum bi manyak oluyorum. Aynı filmdeki gibi evde yalnız olunca kimseyle de konuşmuyorum tabi.  Psikolojim değişti yav.
Filmde evi her açıdan çekmişler, kendi evim gibi biliyorum artık. Gitsem şimdi o evde kap kacak, örgü çantası, makas filan elimle koymuş gibi bulurum valla hiç yabancılık çekmem.
Kadın kendi halinde, donuk bi ev hanımı. Kendini adadığı, kendi gibi donuk bi oğlu var. Yalnız genellikle bildiğimiz ev hanımlarından farklı olarak öğleden sonraları eve donuk erkekler alıyor.  evi bu yöntemle geçindirmeyi tercih etmiş. Ha pardon koca yok koca yok, ölmüş 6 yıl önce. peki evi geçindirmek için neden yattığı yerden para kazanmayı seçmiş? Çünkü öyle gerekmiş. çünkü madem ev kadınıyım, madem toplum beni eve kitledi, parayı da evde kazanırım, orospuluğu da tertibimlen düzenimlen evcaazımda yaparım demiş. olabilir. dememiş de olabilir.
filmi bi cümleyle daha özetliyim:
film feminist, hiç şakası yok. zaten bu -istlerin -bistlerin öyle uluorta şakası olmaz, kalbimizi kırarlar sonra.

1 yorum :

  1. Sıdkıcııım bak sonra bayat diyince darılıyorsun.Yazını okurken aklıma sıkıcı fransız filmleri geldi.Adamlar amma sabırlı yea.Ben filmi atlaya atlaya izlesem yine de sıkılırım.Hayır bir de sonucunda birşey bekliyorsun filmin bakıyorsun ki o da yok.Sonuç:boşa geçen 3 saat.Oldu mu şimdi yane?

    YanıtlaSil