kafam sümük dolu.
günlerdir.
gribi atlatan ben, ben ki bu yıl sebze çınarıyım aq, sinüzite yine dur diyemedim.
o iyi besleneyim hasta olmayayım diye günde iki öğün sebze yerken intiharın kıyısına gidişlerim dönüşlerim, o hayattan bezişlerim... hatta o kısır döngülerim o arkamdan bakışlarım kendime geç kalışlarım ben miyim bu yazıdaki satırlarım konuşsana fikret bişey söyle. ne bu kafanın hali. naapayım keseyim mi.
sabah yayınlanan sağlık programları da hep yalan. şunu yiyin bunu yiyin unutmayın sağlıklı besinler sadece sağlıklı yapar doğru beslenerek mutlu ve sağlıklı olmazsınız sadece sağlıklı olursunuz mutluluk nerden çıktı. o da neyin nesi. gidin kendinize başka eğlenceler bulun açın götünüze gülün. kendi aranızda konuşmayın... filan hikaye.
sabah yayınlanan sağlık programları da hep yalan. şunu yiyin bunu yiyin unutmayın sağlıklı besinler sadece sağlıklı yapar doğru beslenerek mutlu ve sağlıklı olmazsınız sadece sağlıklı olursunuz mutluluk nerden çıktı. o da neyin nesi. gidin kendinize başka eğlenceler bulun açın götünüze gülün. kendi aranızda konuşmayın... filan hikaye.
ne yersen ye, kentin üstünde gezen bulutlar bile mikrop yuvası be. bakıyosun bi kış domuza benziyorlar öbür kış keçiye. her sene aynı dava: bu sene acayip salgın varmış. yaaa..
napayım, doktora gidip antibiyotikle dönmektense tuzlu su çekiyorum burnuma. inanılmaz kiyifli oluyor. tavsiye ederim. burnuma çekiyorum tuzlu suyu, yanıyorum allahım, gözyaşları sicim gibi. gözyaşları da niye sicim gibi oluyosa, bu benzetmeyi de hiç anlamadım sicim ne. benimkiler golgi aygıtı gibi. golgi aygıtı neydi lan hakkaten. g harfinden oluyo ne oluyosa. hem golgi hem aygıt. bundan daha fena ne olabilir. sinüzit aga. sinüzitten daha fena bişey yok. kafası ağır.
![]() |
işaret ettiği yere google earth'ten mi baksak bilemedim |
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder